Ana Sayfa
İletişim
Ziyaretşi defteri
duck hunting
goose hunting
quail hunting
pheasant hunt
av tüfekleri
karatavuk
çayır incir kuşu
üveyik
tahtalı güvercin
hangi fişek hangi tüfek hangi choke
sazan balığı avı
karabarut tufeği

Tanıyalım:
 
Sazan
:
Carp, Carphen, Karpfen (Cyprinus carpio)
Aynalı Sazan
: Mirror carp, Carpe, Spiegelkarpfen

Tatlısu balıkçılığının ilk serüvenleri genellikle sazan avı ile başlar. Hemen hemen her tatlısu balık avcısının SAZAN ile ilgili bir anısı mutlaka vardır. Yurdumuzda her türlü iklim koşulunda yaşayan pek çok çeşidi vardır. En makbul kabul edilen cinsi Aynalı sazan dır. Pullu sazan , kambur sazan. adi sazan gibi adlarla bilinen en yaygın olan diğer türüne ise pullu sazan demeyi uygun gördük. İki tür sazanı birbirinden ayıran en önemli özellik aynalı sazandaki sırt, kuyruk ve karnın bazı bölgeleri hariç pulların olmayışıdır.Aynalı sazan Her iki türde kültürü 1999 Dünya sazan
Şampiyonası 2.
Pullusazanyapılan yani insan eliyle kolaylıkla üretilebilen türlerdir. Bu nedenle özellikle devletçe kültür balıkçılığı yapılarak pek çok baraj ve göle bırakılmışlardır. Ancak özellikle Aynalı sazanda gen havuzunun giderek daralmasıyla ve daha önemlisi   olumlu bir girişim olarak ülkemiz doğal türlerine yönelinmesi politikasının benimsenmesiyle benzer özelliklerdeki pullu sazan kültürü giderek aynalı sazanın yerini almaktadır.  Doğal takvime göre Arpa hasatından sonra oltaya vurmaya başlar ve bağbozumuna kadar bereketli av verir. Özellikle iri boylarının yakalanması için gece avı tercih edilmektedir

Tüm tatlı su balık avcılarının en çok avladıkları balık çeşidi sazandır. Tatlı su balık avı denilince akla ilkgelen sazan avıdır. Çökertme takımla ve sarkıtma takımla iki şekilde avı yapılır. Sazan avı için balığın yöresel beslenme alışkanlıklarına uyan pek çok yem kullanılabilir. Hangi tür sazan olursa olsunve hangi yöntemle av yapılırsa yapılsın avlanılacak bölge mutlaka önce yemlenmelidir.

YEMLEME: Bu işlem için en uygun materyal bayat ekmek ve haşlanmış tahıldır. Ufalanmış bayat ekmek yada tahıl çamurla karıştırılıp avuç içine sığacak büyüklükte toplar yapılır. Bunlar güneş altında 2-3 saat kadar kurutulur . Daha sonra bu materyal avlanacak mıntıkaya atılır. Balığın oltaya vurmasına göre yarım saatte bir yada saat başı 1 top atılarak balıkların o bölgede toplanması sağlanır. Ayrıca av sırasında kullandığımız yeme göre bu yem parçaları örneğin küspe, top şeklindeki hazır yemlerde aynı amaçla kullanılabilir. Hatta boili denilen fındık büyüklüğünden ceviz büyüklüğüne değişen boylardaki hazır yada evde avcı imalatı olan yemleri sapanlarla uzaktan yakına doğru atıp balığın kıyıya çekilmesine çalışan örnekleri gösteren pek çok internet sayfası vardır. Özetle işin özü iyi yemlemeden geçer.

YEMLER

tahıllar ve tahıl ürünleri

canlı ve hayvansal kaynaklı yemler

ekmek, hamur, taze haşlanmış mısır, küspe, kuru üzüm, mısır konservesi, yarma, kepek, patates ve bitki tohumları veya bunlardan yada karışımlarından mamul yemler

    Sinek, solucan, çekirge, böcek, balık iç organları, canlı küçük balık, sazanın kendi eti, tavuk yada kanatlı ciğeri, tavuk göğüs eti, balık filetoları, kırmızı et

 

Yukarıdaki listeden de anlaşılacağı üzere sazan avında akla hayale gelecek neredeyse her türlü yem kullanılmaktadır. Yemlerin bu kadar çeşitlilik göstermesi yörelere göre birki örtüsünün dolayısıyla da daha çok bitkisel kaynaklı beslenen balığın beslenme alışkanlıklarının değişik olmasındandır. Ancak hayvansal kaynaklı yemler de pek farklılık gözlenmemekte ve özellikle solucan her yerde daima ortak payda olarak karşımıza çıkmaktadır. Burada size İngiliz ve Alman ekolü tahıl yemlerden örnekler sunduktan sonra kendi yöntemlerimize değineceğim.

İngiliz Ekolü:

kendir tohumu
ile avcılıkBu ekolde en göze çarpan özellik klasik tahıl tozları (unlar) ile hazırlanan yemlerin yanısıra direkt bitki tohumlarıdan özellikle kendir tohumundan yararlanılmasıdır.

KENDİR TOHUMU İLE AVCILIK:
4 Bardak suya 1 bardak kendir tohumu ilave edilecek, kaynatılacak, Kendir tohumu mısır patlağı gibi açılınca ocaktan indirilecek. Bu işlemi kolaylaştırmak için suya başta biraz yemek sodası ilave edilebilirmiş. İğnelerin ucuna bu tohumdan 1 tane takmak gerekiyor, ve iğne ucu açıkta kalacak. Bu sazanı çıldırtan bir yemmiş. Ben kendir tohumu bulamadığımdan deneyemedim ama resimdeki görüntüsünden iş yaparmış gibi bir izlenim edindim.

EKMEK İLE AVCILIK
Öncelikle ekmek en az 1 günlük olmalı. Ekmeği ağzı açık kaynayan bir çaydanlık üzerinde su buharı ile iyice yumuşatın. Yumuşayan ekmeği düzgün bir yüzey üzerinde yuvarlayarak nemini kaybetmemesi için şeffaf bir folyo ile  parmağınız kalınlığında sarın. Lazım oldukça yemi buradan parçalar halinde kesin. Bu işlemler sırasında ekmeğe direkt su değmeyecek. Bu hazırlanan hamurumsu ekmek dışında kuru iyice bayat bir ekmeği iyice ufalayın İğneye folyadan çıkarılan hamur takılıp bu bayat ekmek parçalarına batırın. İşte bu son işlemden kopan parcacılar suya dağılıp balığı davet edecekmiş. Ben denedim iyi bir yöntem

ET İLE AVCILIK
Küp şeklinde kesilmiş et kendi başına bir yem olmakla birlikte, buna bir kaç ilave tat eklemek sonucu iyileştirecektir. Bir tavaya az bir çiçek yağı koyun. Küp şeklindeki etle birlikte çok az un kekik kimyon ve karabiber ilave edin . Bir kısmını balık avında yemek için ayırabilirsiniz. Eğer bu karımdan yemeyecekseniz yada yiyeceğinizi ayırdıktan sonra kek yapımında kullanılan vanilyadanda bu karışıma ilave edebilirsiniz. Karışımı kavurun ama fazla pişirmeyin. Bu karımı dondurarak ilerki kullanım içinde saklayabilirsiz. Avda bir kısmını kendiniz yiyip bir kısmını eğer artarsa tabi yem olarak kullanabilirsiniz.

Alman Ekolü:

 SAZAN NERELERDE BULUNUR:

Sazan hafif meyilli yerlerde bulunur. Çok dik yamaç kenarlarında bulunmaz. Baraj yada göle açılan küçük dere yataklarının ağızlarında, bahar yağmurlarının aktığı su yollarının önlerinde dibi kayalık olmayan akıntı ağızlarında, bilhassa kumluk ve yosunlu kısımlarda çokça görülürler. Akarsularda ise ağaç kökleri sazlık araları ve kovuklarda irileri kaya önlerindeki derin girdaplarda, ve akıntılı yerlerde suların köpürerek aktığı akıntı ağzının hemen önünde bulunurlar.

SARKITMA TAKIM İLE AVCILIK:

Önceden bölge yemlenir. 50-60 numara misinadan oluşan bir olta ipine fırdöndü bağlanır bunun ucuna aynı kalınlıkta 30 cm kadar bir misina beden bağlanır ve şamandıra mantarı burada yer alır. Bununda ucuna klipsli bir fırdöndü bağlanır. Klipsten itibaren olta ipinden bir boy ince örneğin 40 numara misina ile 1 metre kadar ikinci bir beden bağlanır ve olta iğnesi eğer 1 tane olacaksa bunun ucuna bağlanır. Eğer iki yada daha fazla iğne bağlanacaksa (ki burada köstek boyları 30 cm kadar olmalıdır) tercihan köstek kalınlığı bedenden 1 boy daha ince olmalıdır örneğin 35 lik yada 38 lik. Ancak 2 den fazla iğne bağlamak bereketli bir yerde olta idaresini güçleştirir.  Bu şekilde bağlamanın faydası klipsten itibaren olta iğnesini rahatça değiştirebilmek ve o yöreye göre beklenenden çok iri bir balık yakalandığında şayet olta kopacak olursa tüm takıma zarar vermek yerine uçtan yada köstekten kopmasını sağlamaktır. Eğer makine ve kamışla av yapılıyorsa makinenin debriaj sistemi bulunduğundan beden için 40 köstek için 35 numaralı misinalar kullanılabilir. Kullanılacak yem tercihan olta iğnesine iğnenin tamamını kapatacak şekilde takılıp olta atılır. Balık yemi kaptığında hemen tasma vurulmamalıdır. Balık şamandırayı birkaç metre götürdükten sonra tasma vurulup balığın direnci ölçülür. Oltada iri bir balık olduğu anlaşılırsa misina yavaş yavaş çekilir. Çok direnç gösterirse hafifçe bırakılıp tekrar çekilmelidir. Bu işlem balığın yorulup kendini bırakmasına kadar sürdürülmelidir. Bu bazen 15 dakika kadar sürebilir. Balık kıyıya geldiğinde en iyisi kepçe ile almaktır. Eğer kepçe yoksa misinadan tutarak balık dışarı alınmamalı mutlaka bir el ile balık karnından tutularak karaya alınmalıdır. Bu işlemler mümkün olduğunca sessiz yapılmalı, yemlediğimiz yerde başka balıklarında olabileceği untulmamalıdır. Avladığınız yerin özelliğine ve balığın iriliğine göre suya düşmemek için mutlaka önlem alınmalı eğer can güvenliği tehlikeye düşecekse teredüt edilmeden misina kesilerek balık salıverilmelidir.

ÇÖKERTME OLTA TAKIMI LE AVCILIK:

Bunun için gerekli olan misina kalınlığı aynıdır. Olta ipine tek bir klipsli fırdöndü bağlanır. Bunun ucuna yine aynı kalınlıkta 1 m kadar bir beden ve bununda ucuna 30-40 gr.  kurşun ağırlık yani iskandil bağlanır. Bu 1 m lik bedene yine 1 boy ince 25-30 cm’lik bir köstek ile 2 olta iğnesi bağlanmalıdır. 2‘ den fazla iğne bağlamak oltanın idaresini güçleştirir. İğneler yemlenip olta savrularak atıldıktan sonra bir ucu sivriltilmiş 40-50 cm lik ağaç bir kazık yere saplanır. Bu kazıkların üstüne bir çentik açılıp olta ipi bu çentiğe yerleştirilir. Takımın boşluğu alındıktan sonra buna mandal yada klipsle bir çıngırdak bağlanır. Bu yöntem avcıya 1 den fazla oltayı idare etme şansı yaratır. Çıngırdak çaldıktan sonra ayrıca tasmalamaya gerek yoktur. Sarkıtma takımlı oltada tarif edildiği gibi balık dikkatlice çekilir. Burada dikkat edilecek en önemli nokta avcının idare edebileceği kadar olta kullanmasıdır. Çünkü genellikle çıngırdaklar peş peşe çaldığından lüzumundan fazla olta atmak hem zamanında çekilemeyen oltanın karışmasına hem fazla gürültü ile balığın ürkmesine neden olabilir En önemlisi zaten dar ve az olan avlaklardan daha fazla sayıda balıkçı yararlanabilir. Zaten resmi av sirkülerlerinde bu sayı kişi başına maksimum 4 takımdır. Her iki olta arası ideal mesafe 10 m kadar  olduğuna göre demek ki bir kişi en fazla 40 m yer işgal etmelidir.

KÜSPE İLE AVCILIK: Bu yöntem  çökertme takımın sazan için modifikasyonu esasına dayanır. Özellikle aynalı sazan avı için ülkemizdeki en geçerli yöntemlerden biridir. Tabaka halindeki preslenmiş ay çiçeği küspesi 5x5x5 cm ölçülerinden küçük olmamak kaydıyla küp yada dikdörtgen prizması şeklinde kesilir.  Tam ortasından matkapla delinir.( Bu işlemler sırasında oluşacak talaşı sakın heba etmeyin) olusan sekil tabiri caizse dikdörthen yada kare kesitli bir teker gibi olur. Ortadaki deliğe deliğin çapına uygun ve küspe boyunda bir somunlu vida yerleştirilir. Bu vidanın baş kısmına beden boyu sadece en fazla 1 cm olacak şekilde bir ucu vidaya bağlı diğer ucu boşta olacak şekilde bir fırdöndü bağlanır ve küspenin diğer tarafından çıkan vidanın ucuna vida küspeden çıkmasın diye küçük bir pul koyarak somunu sıkılır. Eldeki olta ipine ise bir klips takılarak fırdöndünün boşta kalan ucuna bağlanır. Buradan itibaren iki türlü yöntemle sonuç takım hazırlanabilir. İlk yöntemde herbiri küspe boyunda olan kösteklere   6 iğne bağlanır Bu köstekler vidanın sapı tarafında kalan fırdöndiye teker teker bağlanıp gelin duvağı gibi küspenin üzerine yerleştirilir. Diğer bir deyişle şaçın kafayı örttüğü gibi küspenin kenarlarından serbestçe iğneler sallanacaktır. Küspe eridikçe kokuya gelen sazan küspeyi emmek isteyecek ancak küspe parçalarıyla birlikte yanda sallanan iğneyi yutacaktır. İkinci yöntemde ise 40 -50 cm uzunluğundaki bir beden  üzerine 6 iğne (iğneler bağlı haldeyken köstek boyları en fazla 2 cm olacak şekilde)  5-6 cm arayla sırayla bağlanır. bedenin bu şekilde 2 boşta ucu olur. Bu uçlardan birine klipsli fırdöndü bağlanır. Boşta olan diğer uç vidanın bağlandığı ana bedendeki fırdöndüye bağlanıp küspe üzerine üzerinde iğneler olan beden makaraya ip sarar gibi küspeye sarılır. Eldeki klipsli fırdöndülü uçtaki klips sarım işlemi tamamlanınca olta ipindeki klipse takılır.  Bu takıma ağırlık bağlanmaz çünkü küspenin kendisi hem ağırlık hem de yem görevi görür. Ayrıca somunlu vida da ağırlık görevi görmektedir.  Buradaki anlattığımız takım hazır olarakta av bayilerinde satılmaktadır. Size tarif karışık geldiyse hazır olarakta satın alabilirsiniz. Küspe suda çok yavaş eriyerek dağılırken bunu yemek isteyen balıklar olta iğnelerine takılırlar. Küspenin üzerine ben 1-2 damla bitkisel yağ ayçiçek yağı damlatıyorum. Bence böyle daha iyi sonuç alıyorum

BENİM KENDİ ÖZEL YÖNTEMLERİM: Benim özel yöntemim özel bir yem ve özel bir paraketeden (barikat) oluşuyor. Yemi şu şekilde hazırlıyorum: Küspe keserken ve delerken elde ettiğim talaşı biraz mısır unu ,çok az kepek ,buğday unu biraz peynir suyu (veya yoksa ekşimiş yoğurtta olabilir) 1 yumurta ile karıştırıyorum. Bir hamur elde edip hamuru biraz dinlenmeye bırakıyorum. Küspe talaşı daha pratik olarak ekmek fırınından alınan mayalı hamurla da karıştırılabilir. Elde ettiğim hamuru bir iğneye takılacak büyüklükte toplar halinde yuvarlıyorum. Bunları güneşte biraz kurutuyorum. Kullanacağım kadar ki kısmını 1-2 dakika makarna haşlar gibi haşlıyorum. Böylece yemler lastik gibi oluyor ve kolay dağılmıyor. (Bu yöntemi bir zamanlar TRT 4 de yayınlanan balık avcılığı belgeselinden esinlenerek uyarladım.) Bu yemi evde hazırlayıp gidiyorum. Bu tür bir hazırlığı zahmetli bulanlar ise ortası delik ince boy düdük makarnasını hafifçe haşlayıp dolma doldurur gibi mayalı ekmek hamurunu içine doldurarak kullanabilirler. Ayrıca bir e mail ile Cengiz Sarıkaya'nın bildirdiğine göre hamur şu şekilde de hazırlanabiliyor Bir kap içine koyduğumuz yeterince su ve bol tuz(şekerde olabilir) kaynar vaziyette iken elenmiş mısır unu ve bir yemek kaşığı buğday ununu azar azar serperek dökelim ve bir yandanda karıştırak hamuru pişirelim hamur koyu bir kıvamına gelince ocaktan indirelim. Sonra sıcakken elimizle yoğuralım

Özel parakete ise şöyle hazırlanıyor: Kauçuk yada lastik bir çift bulaşık eldiveni bilek kısmından itibaren makasla yarım 0.3-0.5 cm eninde tek parça elma soyar gibi şerit halinde kesilir. Her bir eldivenden yaklaşık 5-6 m lik bir şerit çıkmalıdır. Bu şeritler birbirine eklenir. Bu şeridin her bir metresi 9-10 m yani 9-10 kat esneyebilir. 10 metrelik bu şerit 80-90 m esneyebilir. Bu şeridin ucuna 100 m 70 lik misina bağlanır. Bir bot yardımıyla bir kişi kıyıda lastik şeridi tutar diğeri botta şeridin öbür ucunu tutarak açılır. Şeridin tahammül edebileceği mesafeye kadar 80-90 m açılır. Şerit kopma noktasına gelince kıyıdaki kişi elindeki şeride bağlı misinayı yavaş yavaş lastik şeridin çekebildiği kadar salıverir. Böylece misinanın 80-90 metresi lastiğin çekmesiyle bırakılmış olur. Bottaki kişi daha önceden yanına aldığı 2-3 kiloluk bir taşı bir misinaya bağlayarak salar ve dibi bulunca buna bir şamandıra örneğin bir köpük yada pet şişe bağlar lastiğin elindeki ucunu da bu şamandıraya bağlar. Sonrada kıyıya geri döner. Daha sonra bu sefer kıyıdan lastiğin esneyebildiği son noktaya kadar misina çekilir. Birer metre arayla kasa gözü oluşturularak fırdöndülü klipsle 30zar santimlik 50lik misina ile oluşturulan kösteklerin ucundaki olta iğneleri yemlenerek bırakılır. Lastik şeridin gerginliği elverdiği kadar iğne bu şekilde yemlenerek bağlanır. Lastik şerit gergin olduğu için yemi suya doğru sürükleyecektir. Bu şekilde yemleme kıyıdan şamandıraya doğru tek hat üzerinde yoğun olarak yapılabilecektir. Bu yöntemin en büyük faydası bu kadar çok iğneli bir takımı her seferinde yeniden toplayıp atmanın güçlüğünden kurtarmasıdır. Balık yakalandıkça istenirse takıma bağlanacak bir çıngırdak ile haberdar olunabilinir ve yakalanan balık oltadan alınıp tüm takım lastiğin geri çekmesinden faydalanarak zahmetsizce yeniden dökülebilir. İşte bu yöntem ve yukarıdaki yem ile ben aynalı sazanda mükemmel sonuç alıyorum. Bu yöntemin ek bir faydası da lastiğin esnemesi ayrıca tasmalamaya gerek bırakmıyor ve balığı yoruyor lastik kopsa bile misina sizin elinizde olduğundan balık kaçamıyor. Uzun süre 4-5 ayrı av da lastik kopsa bile lastiğin bir parçası şamandıra tarafında bir parçası da sizin elinizdeki misinada kalıyor yani çevre kirliliği söz konusu değil

Bilgehan Sarp ın anlattığına göre 1999 da bu yarışma Romanya Bükreş yakınlarında Saruleşti (Radutı)gölünde yapılmış. Bu göl özel mülkiyet alanında daha doğrusu Radutı ailesi tarafındann uzun süreli kiralanmış ve şimdilerde bu aile adı ile de anılıyor.Yarışma 20 Eylül 1999 da başlamış yüz saat kesintisiz avlama sonunda en çok kim yakalarsa şeklinde devam ediyor. . Takımlar iki kişi, kurallarda epey sıkı. Her balıkçı en fazla üç olta kullanabilir böylece bir takıma altı olta. Suya çizme boyu kadar giriliyor, olta istenen noktaya sadece kamış ile atılabilir yardımcı donanım yasak. Gece yemleme yasak gün içinde sabah 7 galiba akşam 10 a kadar serbest. Yemlenme sadece elle veya sapanla yapılıyor, radyo kumandalı donanımla istenen yere yemleme yapmak yasak. Ateş yakmak, suya ışık tutmak yasak, şamandralı olta yasak sadece dip oltası, her oltaya sadece bir iğne, o yasak bu yasak, Ama yarışmanın hemen başında ağırlığı 30 kiloyu geçen 7 sazan yakalanmış ve dünya rekoru bir Avusturyalı tarafından 37Kg400gr ile kırılmış. Yarışmaya 21 ülkeden 205 takım katılmış, her takım da ülkesinin bayrağını dikmiş. Türkiye yok tabi. Her yıl  yıl yarışma bir avrupa ülkesinde yapılıyor..Bu yarışmada Türk bayrağını oraya dikmek var. Dikecek insan da memelekette fazla yok yani. Bu seneye yetişmezse bile ilerki senelere ne dersiniz?

SAZAN AVCILIĞI VE YEMLERİ

       Sevgili balıkçı arkadaşlar.
       Hazırladığım bu sayfa ile sizlere faydalı olacağına inandığım özellikle sazan balığı ve avcılığı ile ilgili bilgiler vermeye çalışacağım. Sizlerin de bilgilerinizi arkadaşlarınızla paylaşmanızı, her konuda hiçbir zaman sıkılmadan, usanmadan onlara yardım etmenizi öneririm. En iyi arkadaşlıklar böyle kurulur.

       SAZAN BALIĞINI TANIYALIM:
       Sazan Cyprinidae familyasından uzakdoğu kökenli bir balıktır. 13. yüzyıldan sonra Avrupa’ya getirilmiş, daha sonrada tüm kıtalara yayılmıştır. Bu balığın ıslah edilmiş çeşitleri de vardır. Normal sazan, aynalı sazan, çıplak sazan ve son zamanlarda görülmeye başlanan kavuniçi renkli aynalı sazan gibi. Sazan balığı amatör balıkçıların sevdiği bir balıktır. Çok özel şartlar aramaz, az oksijenli sularda bile yaşar. Yalnızca suyun kalitesi ile orantılı olarak etinin kalitesi de değişir. Kirli bir sudan yakalanan balığın eti çamur gibi kokmakta ama bulanık olmasına rağmen temiz bir sudan yakalanan balık ise çok lezzetli olmaktadır. Ben sazan balığının lezzetsiz olduğuna kesinlikle inanmıyorum, ancak pişirmenin de etkisini inkar etmemek gerekir. 

      

66

SAZAN BALIĞI NERELERDE BULUNUR?

       Sazan yapısı itibariyle bulanık, duru göl veya göletler ile akarsularda bulunur. Sevdiği ortam yosunlu, dibi çamurlu ve sazlık ortamlardır. Ağzını çamurlu veya milli kuma sokarak yem arar, üstte bulduğu tohumları da ihmal etmez. Bu işlemi yaparken de toprağa sıkışan hava kabarcıklarını çıkararak yerini belli eder. Belli bir yerde kalmaz, devamlı olarak gezer, yazın suyun üstüne yakın bölgelerdedir, su soğuyunca derinlere çekilir. İri boydaki balıklar daima orta derinliklerde dolaşır ve geceleri iyi av verirler. Birden derinleşen, taşlık, kayalık bölgeleri pek sevmez. Göl veya gölete su taşıyan dere ağızları ve dışarıdan su getiren ama kurumuş dere yataklarının ağızları en uygun bölgelerdir. Yer seçimini bu durumları göz önünde bulundurarak yapın, bulunduğunuz yeri önce yemleyin, sonra diğer hazlıklarınızı yapın ve ondan sonra oltalarınızı atın. Sabırlı, sessiz ve daima sakin olun. Sazan balığı su ısınınca hareketlenir, bu nedenle kış ayları ve sonbahar aylarında su ısısı düştüğü için olta ile av verimi azalır. Nisan ayı sonundan itibaren su sıcaklığı 17-20ŞC olduğu zaman av verimi artar. Bu nedenle de yanınızda bir termometre bulundurmanız faydalı olur kanaatindeyim.
       Bildiğiniz gibi yeni sezon yaklaşmakta. Sizlere değişik yem formülleri vereceğim. İlk başlarda avlanacağınız bölgede balıkların bu yemlere alışması için yemleme yaparsanız, bir süre sonra balıkların o çevreden ve yemlerden hoşlandığını, ayrılmadığını göreceksiniz. Bazı bölgelerde ekmek içine, hamura, haşlanmış mısıra, bir arkadaşımın anlattığına göre kuru üzüme tepki verir, hatta limon kabuğuna bile. Ancak ortak nokta ise koku ve protein içeren yemleri sazan tarafından geri çevrilmeyeceğidir. Unutmayın sazan şekeri, şeker ve meyve kokularını çok sever.
       Burada dikkat edilecek konu şudur: Evinizde sadece kuru karışımı hazırlamalı, av bölgesine geldiğinizde, göl suyundan kuru karışıma azar azar katarak, hafif nemlenecek şekilde yemi hazırlamalısınız. Yem hiçbir zaman bulamaç gibi olmamalıdır. Yapacağınız toplar çok büyük olmamalı ve hemen dağılmamalıdır. Bunu kıyıda deneyerek bulursunuz. Genel olarak yem hazırlamada kullanılan malzemeleri aşağıda veriyorum.

       YEM HAZIRLARKEN KULLANABİLECEĞİNİZ MALZEMELER:

       Mısır unu - Soya unu - Buğday unu - Kepek - Süt tozu - Süt şekeri (Laktoz) - Şeker veya Glikoz - Yumurta - Kazein (Peynir özü) - Peynir mayası - Bulgur- İrmik - Kuş darısı (haşlanmış) Kenevir tohumu (haşlanmış) - Nohut (haşlanmış) - Mısır (bol şekerli suda haşlanmış) - Meyve esansları - Sinek larvası - Solucan - Buğday ve mısır nişastası - Bal - Kenevir yağı - Kuru kedi maması (balıklı olanlar tercih edilmelidir) - Gıda boyası ( boyaların gıda boyası olmalarına dikkat ediniz. Diğer boyaların içinde arsenik gibi çok zehirli maddeler vardır. Hem size hem de göle zarar verebilir)

       SİNEK LARVASINI NASIL ELDE EDEBİLİRSİNİZ?

       Bir parça koyun akciğerini balkonunuzun bir kenarına koyun. Bir süre sonra üzerinde kümeler şeklinde yumurtaları görürsünüz. Bu ciğeri bir kutunun içine koyarak larvaların büyümesini bekleyin eğer uzun bir zaman beklenirse bunlar pupa haline dönerler, buna müsaade etmeden, kapaklı kutunuzu serin bir yerde, en iyisi buzdolabının en alt bölümünde saklayabilirsiniz. (eşinizi, çocuklarınızı bu kutu için mutlaka uyarın) Bu larvalardan bir bölümünü kullanılmayan bir kapta haşlayın ancak pişirmeyin. Kaynar suya sokup çıkarmak yeterli olacaktır. Bunları da kapaklı bir kavanoza doldurun. Unutmayın, canlı olanlarını koyduğunuz kavanozun kapağında hava olması için delik açmalısınız.

       ŞİMDİ SİZE DEĞİŞİK YEM FORMÜLLERİ VERECEĞİM.

       Aşağıda verilen bu yem tertiplerinden ilk dokuzunu sadece avlanılan bölgeyi yemlemek, o bölgeyi sazanlar için cazip bir hale getirmek için kullanacağız. Oltanıza takacağınız yemlerde ayrıca verilmiştir.

       FORMÜL 1:
       Mısır unu 3 kg.
       Soya unu 2 kg.
       Buğday unu 1 kg.
       Buğday nişastası 1 çay bardağı
       Süt tozu 1 su bardağı
       Süt şekeri (laktoz) 2 su bardağı
       Şeker veya glikoz 1 kg.
       Kuş darısı (haşlanmış) 2 su bardağı
       Mısır (haşlanmış) 5 su bardağı
       Yumurta 4 adet
       Vanilya esansı 40 - 50 damla
 
       Bu terkibin kuru bölümünü evde hazırlayıp gidebileceğiniz gibi göl kenarında da hazırlayabi-lirsiniz. Kuru karışım ile kuş darısını, mısırı, vanilya esansını ve yumurtayı karıştırın. Göl suyunu azar azar katarak bulamaç olmayacak şekilde yoğurun ve küçük bir top yaparak suda deneyin. 2-3 dakikada dağılmıyorsa kıvamı uygundur. Bu karışımdan önce 5-10 adet hazırlayarak avlanacağınız bölgeyi yemleyin. Geriye kalan malzemenin üstünü ıslak bezle örterek nemini kaybetmemesini sağlayın.her yarım saatte bir veya daha fazla olabilir, bu karışımdan toplar yaparak yemlemeye devam edin. Oltanızın ucuna ise sadece haşlanmış mısır ve canlı sinek larvasını baş kısmından takın.
 
       FORMÜL 2 :
       Mısır unu 3 kg.
       Soya unu 2 kg.
       Buğday unu 1 kg.
       Şeker veya bal 1 kg. (bal 1 su bardağı)
       Bulgur (su ile şişirilmiş) 150 gr.
       Mısır ( haşlanmış) 2 su bardağı
       Yumurta 4 adet
       Sinek larvası (haşlanmış) 1 su bardağı
       Oltanıza ise bir adet mısır ve üzerine bir adet canlı sinek larvasını baş kısmından takın.
       
       FORMÜL 3 :
       Mısır unu 3 kg.
       Şeker 1 kg.
       Bulgur (su ile şişirilmiş) 150 gr.
       Kenevir ve kuş darısı (haşlanmış) 3 su bardağı
       Nohut (haşlanmış) 2 su bardağı
       Yumurta 4 adet
       Sinek larvası (haşlanmış) 1 su bardağı
       Oltanıza ise bir adet mısır ve üzerine bir adet canlı sinek larvasını baş kısmından takın.

      FORMÜL 4 :
       Mısır unu 3 kg.
       Soya unu 2 kg.
       Şeker 1 kg.
       Kepek 2 su bardağı
       Süt şekeri (laktoz) 1 su bardağı
       Kuş darısı (haşlanmış) 1 su bardağı
       Mısır (haşlanmış) 2 su bardağı
       Yumurta 4 adet
       Oltanıza ise bir adet mısır ve üzerine bir adet canlı sinek larvasını baş kısmından takın.

       FORMÜL 5:
       Mısır unu 3 kg.
       Buğday unu 1 kg.
       Kazein (peynir özü) 1/2 kg.
       Mısır (haşlanmış) 2 su bardağı
       Yumurta 4 adet
       Oltanıza ise iki adet mısır takın.

       FORMÜL 6:
       Mısır unu 3 kg.
       Buğday unu 1 kg.
       Peynir mayası 20-25 damla.
       Süt tozu 1 su bardağı
       Yumurta 4 adet
       Oltanıza ise bir adet mısır ve üzerine bir adet canlı sinek larvasını baş kısmından takın.

       FORMÜL 7:
       Mısır unu 3 kg.
       İrmik 1/2 kg.
       Buğday unu 1 kg.
       Şeker veya bal 1 kg. (bal 1 su bardağı)
       Süt tozu 1 su bardağı
       Yumurta 4 adet
       Mısır (haşlanmış) 2 su bardağı
       Bu karışıma eklenen irmiğin şişmesi için yarım saat kadar beklenmelidir.
       Oltanıza ise bir adet mısır ve üzerine bir adet canlı sinek larvasını baş kısmından takın.

       FORMÜL 8:
       İrmik 1/2 kg.
       Şeker 1/2 çay bardağı
       Bu iki madde su ile azar azar karıştırılarak macun kıvamına getirilir. Oltanın ucuna bir kürdan yardımı ile top olacak şekilde sarılır ve bir adette mısır takılır.


       FORMÜL 9:
       Mısır unu 3 kg.
       Kuru ve ezilmiş kedi maması 250 gr.
       Buğday unu 1 kg.
       Yumurta 4 adet
       Mısır (haşlanmış) 2 su bardağı
       Oltanıza ise bir adet mısır ve bir adet solucan takın. Solucanın arka bölümüne küçük bir Enjektörle hava verirseniz solucanın su içinde daha dik durmasını sağlarsınız.

       FORMÜL 10:
 
       Düdük makarnadan bir avuç kadar alınır. İçine taze ekmek içi doldurulur. Daha sonra içinde ılık su bulunan bir kap içine konur. Çok yumuşamasına izin verilmeden oltaya takılarak kullanılır.
       Biraz da olta iğneleri hakkında bilgi vermek istiyorum. Bizim bildiğimiz olta iğneleri haricinde Avrupa' da çok kullanılan " HAIR RIG " oltadan bahsedeceğim. Bu olta çeşidi bizimde uygulayabileceğimiz bir olta olacaktır. Misinaya normal olarak bağladığımız olta iğnesinin yaklaşık olarak 30 cm. kadar ucuna fırdöndü bağlanır. Olta iğnesine yakın bir bölgeye olta düğümü ile yeşil renk ibrişim bağlanır. Bu bağlama şeklimiz aşağı yukarı ayarlama yapabilmek için gereklidir. İbrişimin diğer ucu ise kasa bağı yapılır. İğneye bağlanan ibrişimi buraya sabitlemek için ise elektronik malzeme satıcılarından temin edebileceğiniz Makaron kullanacağız. Bunu bulamayanlar ise siyah renkli kablo izalasyonu da kullanabilir. Makaronun kullanılmasının özelliği, izerine ısı uygulandığında daralma özelliğinin olmasıdır. Makarondan iğneye küçük bir parça geçirilir, makaron iğnede takılı iken içine bir tığ geçirilir ve çakmak ile ısı uygulanır, bu makaronun daralmasını sağlar. Daha sonra kasa bağı yaptığımız uç tığa geçirilerek çekilir. Hair Rig olta iğnemiz kullanılmaya hazırdır.

       Bu olta nasıl kullanılır?
       Tığa geçirilen üç adet haşlanmış mısır kasa bağı yaptığımız ibrişim ucu tığ ile ilmek atılır gibi tutularak ibrişime aktarılır. Mısırların suda dik durmasını sağlamak içinde strafor bir boncuk takılır. İğneye hiçbir şey takmasanız da olur ancak isterseniz bir mısır takabilirsiniz. Sazan balığı genel olarak ağzına aldığı yemin yumuşak olduğunu anlarsa yutmaya çalışır, sertse geriye atar.
       Şimdi bu olta için yem yapalım. Avrupa' da bu oltalar için Boili isimli hazır yemler bulunmakta. Ben bu yemlerden bir miktar getirttim fakat bizde bu yemleri yiyebilecek büyüklükte balık pek olmadığından (iyi balıkçılara duyurulur, orada yakalanan balıklar genelde 15-25 kg. arası) kullanımı zor. En küçüğü 15mm. En büyüğü 20mm. Biz ise bu yemleri 10mm.olarak hazırlayacağız.

       FORMÜL 1:
       2 adet yumurta, 6 paket vanilya veya vanilya esansı, 1 çay bardağı pudra şekeri ve gıda boyası (sarı, kırmızı veya kavuniçi renklerden biri) katılarak boyanın karışması için çırpılır. İnce elekten geçirilmiş buğday unu karıştırılır. Kıvamı annelerimizin dediği gibi kulak memesi kıvamından biraz daha sert olmak üzere yoğrulur. Bu karışımdan parçalar koparılarak uzun şeritler yapılır. Bu şeritlerden yuvarlatıldığında 10 mm. olacak şekilde toplar yapılır. Bu toplardan 15-20 adedi kaynayan su içine atılır. 1-2 dakika sonra süzgeç yardımı ile sudan çıkarılır. Bir tepsi içine buğday nişastası serpilir (yapışmayı önlemek için) çıkarılan bu toplar tepsi içinde kuruması için bırakılır. Su daima kaynar durumda olmalıdır. İşleme diğer toplar içinde devam edilir. Tamamının haşlandıktan sonraki tepsi içinde kurutma işlemi bitince toplar ortalarından tığ yardımı ile delinir. Delinen toplar ağzı kapalı naylon torbalar içinde saklanır. Av esnasında Hair Rig oltaya mısırları taktığımız gibi takılır ve sabitlenir. Ancak bu sistem bırakma oltalar için kullanılır. Şamandıralı takımlarda kullanılmaz.

       FORMÜL 2:
       Süt şekeri 250 gr.
       Süt tozu 250 gr.
       Soya unu 200gr. Yumurta 6 adet
       Vanilya 8 paket (veya vanilya esansı)
       Gıda boyası renklendirmeye yeter miktarda
       Hamurun kıvamına göre soya unu miktarı artırılabilir. Kıvam ve pişirme uygulaması, Formül 1 deki gibidir.

       HAŞLANMIŞ MISIR YAPIMI:
       Taze mısırları koçanlarından temizlenir. Bir gün kadar suda bekletildikten sonra bol şekerli (veya glikozlu) ve vanilya esanslı suda haşlanır ancak fazla haşlanıp dağılmamalıdır. Mısırlar sudan alınıp cam kavanozlara üst kısmında bir parça yer bırakılarak doldurulur. Kavanozdaki mısırların üzerine bir paket vanilya serpilir ve bununda üzerine kaynatmada kullanılan su ilave edilir. Bu kavanozları buzdolabında uzun süre saklayabilirsiniz. Piyasadan alacağınız hazır mısırdan hem ucuz hem de daha iyi olacaktır.

       BALIK AVINA GİDERKEN HAZIRLIKLAR VE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR:
       Ava gitmeye karar verdiğiniz zaman ilk önce o bölgeye giden kişilerden bilgi alın.Bu bilgiler;Toprak yapısı, coğrafi yapı, balık türü, yem türü, gereken malzemeler, kaç gün kalınacağı, meteorolojiden hava durumu ve ayın durumu gibi bilgilerdir. Bunların bir angarya olmadığını, sizin için gerekli olduğunu hiç unutmayın.

       Şimdi hazırlığımıza başlayalım.
       1- Kaç gün kalınacak?
       Buna göre yiyecek, içecek, giyecek ve tıbbi malzemelerinizi hazırlayın. Yağ, tuz, şeker, kahve, limon, biraz salça, kuru soğan yanınızda daima bulunsun. Ekmeğin kolay bayatlamayan türü, hazır çorba (soğuk gecelerin en iyi dostunun çay, kahve ve çorba olduğu unutulmamalıdır) yemek pişirmek için tüplü ocak unutulmamalıdır. Hiçbir zaman gıda rejiminizi değiştirmeyin (denemedi-ğiniz yiyecek almayın) mide ve bağırsaklarınız bozulabilir. Tencere, tava, kaşık, çatal, su bardağı, çaydanlık ve çay bardağınızı unutmayın. (plastik ve bir kullanımlık tabak, bardak,çatal, kaşık tercih edin. Bulaşık yıkamaktan kurtulun). İçme suyunuzu yanınızda götürün. Kullanma suyunu av bölgesindeki çeşmelerden de alabilirsiniz. Alkol alacaksanız bunu aşırıya kaçırmayın. Unutmayın su kenarında avlanacaksınız.

       2- Toprak yapısı nedir?
       Yağmurlu bir havayla karşılaşılması durumunda tedbirli olunması sizin yararınızadır. Özellikle arabanızı çamur olabilecek yerlerden uzak tutun.

       3- Coğrafi yapı nedir?
       Kayalık bir zeminde terlikle dolaşılamayacağı gibi, çamurlu ve balçık bir zeminde de keten ayakkabı ile dolaşılmaz. Ayrıca muhakkak yedek ayakkabı bulundurulmalıdır.

       4- Balık türü nedir?
       Takım çantası ona göre hazırlanmalıdır. İğneler, misina, kurşunlar, kıstırmalar, şamandıralar, fosforlar, hazır yemler, hazırlanacak yem malzemeleri, tığ, küçük bir pense, iyi bir çakı, makas, balığın ağzından iğneyi çıkartmak için aparat, livar, kamışlar ve kepçe.

       5- Hangi yem türü kullanılıyor?
       Mısır, hamur, kaşık, mepps veya diğer malzemeler.

       6- Gerekli diğer malzemeler nelerdir?
       Bu malzemeler çok önemlidir, neden mi? Bir anımı anlatırsam önemi daha iyi anlaşılacaktır sanırım. Arkadaşlarımla birlikte birkaç günlüğüne Karabük'e balığa gideceğiz. Aylardan ağustos, Ankara kaynıyor. Ben gideceğimiz yeri tarif ettim ve ekledim kazak, battaniye ve birer kaban alın, biraz soğuk oluyor dedim. Yiyecekleri alma işi benimdi, diğerleri de gereken malzemeleri alacaktı. Arabalar bölüşüldü ve yola çıkıldı. Avlağımıza vardık, ortalık kaynıyor. Hepimizde şartlar ve
       T-shirtler önce çadırı kurduk ve etraftan çalı çırpı topladık. Yiyecekleri hazırlayacak arkadaş salata yapmaya başladı limon ve sirke yok. Tuzda yok. Hadi onu takım çantasından idare ederiz de limonsuz, sirkesiz salata yenir mi? 4 gün kalacağız 1 kilo domates mangalda ve salatada ne kadar yeter. Biberde unutulmuş. Bol miktarda rakı ve bira mevcut ya 20 km. ilerideki yerleşim biriminden sonra alırız deyip elimizdekilerle idare etme kararı alındı. Saat gece yarısı olmuş oltalardan tık yok. Hava hafiften serinliyor, ben hemen kazağımı giydim, durumu kurtardım şimdilik. Arkadaşlar oltaları bırakmış ateşin başına geçmişler. Ziller şangırdıyor ama giden kim. Kazaklarınızı giyip oltalarınıza baksanıza dediğimde ses yok. İnceden birer eşofman almışlar yeter diye. O gece bir o oltaya bir buna çok yoruldum. Çalı çırpıda bitince arabaya girip ısındılar ve daha sonrada uyudular. Ertesi gün şehre inip birer kazak, battaniye ve diğer malzemeleri alıp geldiler de durumu kurtardılar.
       Ayrıca arabanız ne olursa olsun, her av yerine araba ile girilemeyebilir. Arabanızı bırakıp yürümeniz gerekebilir. Bu nedenle bir sırt çantası temin etmeniz iyi olacaktır. Giyecekler, çadır, uyku tulumu, yiyeceklerinizin bir bölümünü bu çantaya koysanız bile takım çantanız, oltalarınız, kullanma ve içme suyunuz ve diğer malzemeler için arabanıza gidip gelmeniz gerekecektir.
       Alınacak malzemelerin listesi ve nerede bulunduklarını yazmanız size zaman kazandıracak ve eksiksiz olmanızı sağlayacaktır.

       Dikkat edilmesi gereken hususlara gelince:
       1- Yola çıkmadan önce gittiğiniz yerin bilgilerini evinizdekilere de verin. Haberleşme olanağı varsa bunu da bildirin. Yanınıza kimlik belgeniz, av ruhsatınız ve fazla olmamak kaydı ile bir miktar para alın. Eğer yanınızdaki arkadaşlarınızın bilmesini gerektiren bir hastalığınız varsa bunu anlatın ve onlarında anlatmasını sağlayın.

       2- Avda eğer gecede kalınacaksa, avlanacağınız bölgeye geldiğinizde önce çadırınızı oltalarınızı atacağınız bölgeye en yakın bir yere kurun. Kamp kurallarına göre bir ocak hazırlayın, gece yakmak için kuru ağaç, tal parçaları toplayın, istifleyin. Böcek ve karıncalardan korumak için çadırınızın bir bölümüne giyeceklerinizi, bir bölümüne de yiyeceklerinizi yerleştirin. Hava karardığı zaman bulmanız kolay olacaktır. Yerde bulunan giyecek ve örtüleri silkelemeden vücudunuza dayamayın. Üzerinde size zarar verecek böcek ve dikenler olabilir.

       3- Güneşten korunun. Bunun için kamp yerinde bir tente veya geniş bir şemsiye yeterlidir. Ayrıca yanınıza güneşten koruyucu krem, şapka alın. Güneş çarpmasından kaçının. Sudan yansıyan güneş ışınlarının daha fazla yakıcı olduğunu unutmayın.

       4- Genel olarak birden fazla olta atılacağı için arkadaşlarınızla aranızda daima belli bir mesafe olacaktır. Buna göre tedbir almanız gerekir.

       5- Kontrol edebileceğinizden fazla olta atmayın. Kıyının 20 metresini size ait bölüm olarak düşünün.

       6- Yeni ava gelen arkadaşlarınıza mümkün olan en iyi bölgeyi verin. Bu onları çok sevindirecektir.

       7- Sizden bilgi vermeniz istenirse onları aydınlatın. Size nasıl davranılmasını istiyorsanız sizde öyle davranın.

       8- Av sahasında sessiz olun, mümkün olduğunca alçak tonda konuşun, yürürken bile sessiz olmaya gayret edin, suya taş vs. atmayın. Yüksek volümde radyo, teyp dinlemeyin. Böyle hareket edenler varsa medeni bir şekilde sakıncalarını da anlatarak ikaz edin, sizden önce ikaz edenler varsa onları destekleyin.

       9- Tutulan balıkları tutamayan arkadaşlarınızla paylaşın ama en büyük balığın daima tutanın hakkı olduğunu unutmayın.

       10- Balıklar sizin düşmanınız değildir. Onları katleder gibi hareket etmeyin.

       11- İğneyi çıkarırken balığa zarar vermemeye özen gösterin.

       12- Yakalanan balıkların boylarını göz önüne alarak, küçük olanlarını örselemeden, taş gibi atmadan, elinizle sıkmadan bir süre suda tutup canlılığına kavuştuktan sonra yavaşça bırakın. Gelişip yeni nesiller yetiştirmek onunda hakkı.

       13- Hiçbir şekilde dinamit, ağ, sönmemiş kireç, karpit, balı otu gibi araçlar kullanarak balık tutmaya çalışmayın. Unutmayın, ele geçirdiğinizden çok daha fazlasının ölümüne sebep olursunuz ve bir süre sonra o av yerine geldiğinizde balık bulamayabilirsiniz.

       14- Çevrenizi koruyun, kirletmeyin, daima bir çöp naylonu kullanın giderken bu torbayı da çöp variline atın.

       15- Ava giderken size lazım olan malzemeleri üşenmeden alın. Bunları gruplandırın. Yiyecekler, içecekler, giyim eşyaları, balık malzemeleriniz, barınma malzemeleriniz gibi. Size yazımın sonunda bu iş için hazırladığım bir liste vereceğim. Her şey mükemmel olmaz ancak tecrübe ederek eksiklerinizi giderebilirsiniz.


Bugün 1 ziyaretçi (13 klik) kişi burdaydı!
DOĞANIN KIYMETİNİ AVCI KADAR HİÇ KİMSE BİLEMEZ
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol